İçeriğe geç

Hamiyyet ne demek TDK ?

Hamiyyet Ne Demek TDK? – Vicdanın, Onurun ve Toplumsal Sorumluluğun Dili

Bazı kelimeler vardır ki, kökleri geçmişte olsa da anlamı bugün hâlâ capcanlıdır. “Hamiyyet” de onlardan biri. Eski Türkçeden gelen bu kelime, kulağa biraz nostaljik, belki biraz da ağır gelir ama içinde taşıdığı duygu bugünün dünyasında da derindir: insanlık onuru, vicdan, adalet duygusu ve başkası için ayağa kalkma cesareti.

Bu yazıda “hamiyyet” kavramını yalnızca Türk Dil Kurumu’nun tanımıyla değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet bağlamında da birlikte düşünelim. Çünkü bu kelimenin hikâyesi, hem geçmişin hem bugünün ortak vicdanıdır.

TDK’ya Göre Hamiyyet Ne Demek?

Türk Dil Kurumu, hamiyyet kelimesini şu şekilde tanımlar:

“İyilik severlik, başkalarının iyiliğini düşünme, namus ve onur sahibi olma.”

Arapça kökenli olan bu kelime, yalnızca bireysel bir duygu değil; aynı zamanda insanlar arasındaki adalet duygusunu, fedakârlığı ve sorumluluğu anlatır.

Yani hamiyyetli bir insan, yalnız kendisi için değil, çevresi için de doğru olanı savunan kişidir.

Ama asıl mesele şu: Bu kavramın bugünkü dünyada nasıl yaşandığı…

Kadınlar ve erkekler bu kelimeye nasıl anlamlar yüklüyor?

Ve “hamiyyet” modern toplumlarda neye dönüştü?

Kadınların Bakışı: Empatiyle Gelen Hamiyyet

Kadınlar için hamiyyet çoğu zaman empatiyle başlayan bir sorumluluktur.

Bir annenin çocuğu için gösterdiği özveri, bir öğretmenin öğrencisinin hayatına dokunma çabası, bir kadının başka bir kadının yaşadığı adaletsizliğe sessiz kalmaması…

Hepsi hamiyyetin güncel hâlleridir.

Kadınlar, toplumsal adaletin duygusal omurgasını oluşturur.

Onlar için hamiyyet, sadece “onur” değil, başkalarının acısına kulak verebilme yeteneğidir.

Bu yönüyle hamiyyet, kadınların tarih boyunca dayanışma ağlarını örerken kullandıkları görünmez bir bağdır.

Peki sen hiç, sırf başkasının incinmemesi için sesini yükselttiğin bir anı hatırlıyor musun?

İşte tam o anda, belki farkında olmadan hamiyyet göstermiştin.

Erkeklerin Bakışı: Çözümle Gelen Hamiyyet

Erkekler açısından hamiyyet, genellikle sorumluluk ve koruma bilinciyle eşleşir.

Toplumda uzun yıllar “koruyucu, sağlayıcı” rolleriyle tanımlanan erkekler için bu kavram, adaleti tesis etme yönünde bir çaba anlamına gelir.

Ancak modern dünyada bu anlayış da dönüşüyor:

Hamiyyet artık yalnızca “sahip çıkmak” değil, eşitlik içinde dayanışma kurmak demek.

Bir erkek için hamiyyetli olmak, bugün belki de “kadının sözünü kesmemek”, “adaletsiz bir durumda susmamak” ya da “eşit haklar için sorumluluk almak” demektir.

Yani hamiyyet, bir üstünlük değil, vicdani bir ortaklık hâline geliyor.

Toplumsal Cinsiyet ve Hamiyyet: Duygudan Sisteme

Toplumsal cinsiyet rolleri, hamiyyet kavramının nasıl algılandığını da şekillendiriyor.

Kadınların duygu merkezli, erkeklerin çözüm merkezli yaklaşımları birleştiğinde; ortaya güçlü bir toplumsal dayanışma çıkar.

Kadınların empatisi ile erkeklerin analitik adalet arayışı birleştiğinde hamiyyet, bireysel bir erdem olmaktan çıkar; toplumsal dönüşümün gücü olur.

Çeşitlilik açısından bakarsak; hamiyyet yalnızca cinsiyetle sınırlı değildir.

Bir göçmenin, bir engelli bireyin, bir azınlığın hak mücadelesinde yanında durmak da hamiyyettir.

Çünkü hamiyyet, “benim olmayan bir acıya da sahip çıkabilme cesaretidir.”

Hamiyyet ve Sosyal Adalet

Bugünün dünyasında hamiyyet, sadece bireysel ahlakın değil, kurumsal sorumluluğun da bir parçası olmalıdır.

Adil ücret politikaları, fırsat eşitliği, çeşitlilik yönetimi ve toplumsal cinsiyet dengesi gibi alanlarda gösterilen duyarlılık, modern hamiyyetin pratik karşılıklarıdır.

Yani artık “hamiyyetli bir birey” kadar, “hamiyyetli bir kurum”dan da söz etmek mümkündür.

Bir şirket, çalışanının onurunu koruyorsa; bir devlet, her vatandaşının eşit haklara sahip olması için çabalıyorsa;

bir toplum, farklı sesleri susturmak yerine dinliyorsa…

işte orada hamiyyet yaşanıyordur.

Sonuç: Hamiyyet, İnsanlığın Sessiz Damarıdır

Hamiyyet, kim olduğumuzun değil, kim için ayağa kalktığımızın hikâyesidir.

Kadın için empatiyle, erkek için sorumlulukla, toplum için adaletle anlam kazanır.

Ve her çağda yeniden doğar.

Peki ya senin için hamiyyet ne demek?

Birini savunmak mı, sessiz kalmamak mı, yoksa bir haksızlığı düzeltmeye çalışmak mı?

Yorumlarda düşüncelerini paylaş.

Belki de bu kelimeyi birlikte yeniden tanımlar,

hamiyyeti sadece sözlüklerde değil, hayatın içinde yaşatırız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort bonus veren siteler
Sitemap
ilbet giriş yapprop money